Erektil Disfonksiyon

Erektil Disfonksiyon

Sertleşme sorunudur. Cinsel ilişki için yeterli sertliğin sağlanamamasıdır. Sertlik sağlansa da korunamaz. Erektil disfonksiyon, genellikle fiziksel veya psikolojik nedenlidir. Dolaşım bozuklukları bu duruma yol açabilir. Diyabet ve tansiyon etkili olabilir. Stres ve depresyon da neden olur. İleri yaşta daha sık görülür. Tedaviyle kontrol altına alınabilir. İlaçlar ve terapiler çözüm sunar.

Erektil Disfonksiyon Belirtileri Nelerdir?

Erektil Disfonksiyon

Cinsel uyarılma olmasına rağmen peniste yeterli düzeyde sertlik oluşmaması en belirgin belirtidir. Bu durum genellikle ilk başlarda zaman zaman görülse de, sıklaşması halinde tedavi gerektirir. İlk etapta sertlik sağlansa da cinsel ilişki tamamlanmadan sertliğin kaybolması da önemli bir göstergesidir. Bu durum çiftlerin cinsel yaşamında sorunlara yol açabilir.

Erektil disfonksiyon, zamanla kişinin cinsel isteğini azaltabilir. Bu hem psikolojik hem de hormonal nedenlerle ortaya çıkabilir. Libidoda azalma, bu durumun dolaylı bir belirtisi olabilir. Cinsel ilişki sırasında yaşanan başarısızlıkların yarattığı kaygı, kişinin cinsellikten uzaklaşmasına neden olabilir. Bu durum çift ilişkilerinde iletişim sorunlarına ve özgüven eksikliğine yol açar. Sağlıklı erkeklerde sabah saatlerinde doğal olarak penis sertleşmesi görülür. Bu sabah ereksiyonlarının azalması ya da tamamen kaybolması, dolaşım sistemi ya da hormonlar ile ilgili bir sorun olabileceğini gösterir. Genellikle zamanla daha da belirgin hale gelir.

Başlangıçta yalnızca ara sıra yaşanan sertleşme sorunları, tedavi edilmezse sürekli hale gelebilir. Sertleşme sorunlarının tekrar edeceğine dair kaygılar, performans anksiyetesi olarak bilinir. Bu durum psikolojik baskıyı artırarak sorunun daha da kötüleşmesine neden olabilir. Bu belirtilerden bir veya birkaçını sık sık yaşıyorsanız, mutlaka bir üroloji ya da androloji uzmanına başvurmanız önerilir. Çünkü erektil disfonksiyon sadece cinsel bir sorun değil, aynı zamanda kalp-damar hastalıkları, şeker hastalığı ve hormonal bozuklukların da habercisi olabilir.

Erektil Disfonksiyon Neden Olur?

Penise yeterli kan akışı olmadan sertleşme sağlanamaz. Ateroskleroz, yani damarların daralması ve tıkanması, bu kan akışını engeller. Kalp damar hastalıkları olan kişilerde risk daha fazladır. Diyabet, sinirlere ve damarlara zarar verebilir. Bu hasar penise kan akışını ve sinir iletimini bozarak sertleşmeyi olumsuz etkiler. Uzun süreli ve kontrolsüz diyabet, sorunun daha da kötüleşmesine neden olabilir.

Yüksek tansiyon, damar yapısında bozulmalara yol açar. Bu durum da penise kan akışını azaltarak ereksiyon problemlerine neden olur. Ayrıca bazı tansiyon ilaçları da bu durumu tetikleyebilir. Testosteron seviyesinin düşük olması, cinsel isteği ve sertleşmeyi doğrudan etkiler. Tiroid hormonlarındaki dengesizlikler de cinsel fonksiyonları olumsuz yönde etkileyebilir. Beyin ve sinir sistemiyle ilgili hastalıklar sinir iletimini bozarak penise giden uyarıların iletilmesini engeller.

Bu durum sertleşme sorununa yol açabilir. Stres, kaygı, depresyon gibi ruhsal durumlar cinsel isteği azaltabilir. Ereksiyon sürecini bozabilir. Performans kaygısı da sık görülen psikolojik bir etkendir. Bazı depresyon ilaçları, tansiyon düşürücüler ve mide ilaçları gibi reçeteli ilaçlar erektil disfonksiyon yaşanmasına yol açar. Yan etki olarak cinsel işlev bozuklukları görülebilir. Sigara, damarların daralmasına neden olarak kan akışını engeller.

Aşırı alkol tüketimi ise sinir sistemini baskılayarak sertleşmeyi zorlaştırabilir. Uzun vadede her ikisi de cinsel sağlığı olumsuz etkiler. Fazla kilo, hormon dengesini bozabilir. Diyabet, hipertansiyon gibi diğer risk faktörlerini artırır. Ayrıca vücutta yağ oranı arttıkça testosteron üretimi azalabilir. Prostat, mesane ya da bağırsak ameliyatları sırasında sinirler zarar görebilir. Aynı şekilde pelvik bölgeye alınan darbeler de sertleşme sorununa yol açabilir.

Erektil Disfonksiyon Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Erektil Disfonksiyon

Eğer nedeni stres, kaygı, depresyon veya performans anksiyetesi gibi psikolojik faktörlerse, psikolojik destek büyük fayda sağlar. Bireysel terapi, çift terapisi ya da cinsel terapi gibi yaklaşımlar kullanılır. Psikoterapi sayesinde kişi kendini daha rahat hisseder ve özgüveni artar. Sigara, alkol ve uyuşturucu kullanımı erektil disfonksiyon yaşanmasına neden olabilir. Bu alışkanlıkların bırakılması, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve kilo kontrolü ile kan dolaşımı iyileşir.

Aynı zamanda yeterli uyku ve stres yönetimi de sertleşme sorununu azaltabilir. En sık kullanılan yöntemlerden biridir. Sildenafil, tadalafil, vardenafil gibi PDE5 inhibitörleri, penise giden kan akışını artırır. Bu ilaçlar cinsel uyarı olmadan işe yaramaz, yani kişi uyarılmadan sertleşme gerçekleşmez. Bazı erkeklerde testosteron seviyeleri düşük olabilir. Bu durumda testosteron replasman tedavisi uygulanır. Testosteron jelleri, enjeksiyonlar veya cilt altı implantlar şeklinde verilebilir.

Ancak bu tedavi, sadece hormon eksikliği olan hastalara önerilir. Vakum cihazları, penise yerleştirilen bir tüp ve pompa sistemiyle çalışır. Pompa, negatif basınç oluşturarak penise kan dolmasını sağlar. Elde edilen sertlik bir lastik halka ile korunur. Cerrahi dışı ve ilaçsız bir yöntem olarak tercih edilir. Penisin içerisine doğrudan ilaç enjekte edilir. Bu ilaçlar damarları genişleterek kan akışını artırır. Genellikle alprostadil, papaverin gibi maddeler kullanılır. Etkili bir yöntemdir, ancak iğne korkusu olanlar için uygun olmayabilir.

İnce bir aplikatör ile idrar kanalına yerleştirilen alprostadil içeren mini tabletler sayesinde penis damarları genişler ve sertleşme sağlanır. İğneden kaçınmak isteyenler için alternatif bir tedavi yöntemidir. Diğer tedavilerden sonuç alınamazsa penil protez (mutluluk çubuğu) cerrahisi uygulanabilir. Bu yöntemle penisin içine şişirilebilir ya da bükülebilir implantlar yerleştirilir. Kalıcı bir çözüm sunar ancak cerrahi müdahale gerektirir. Damar cerrahisi, nadiren tercih edilen bir yöntemdir. Eğer erektil disfonksiyon nedeni damar tıkanıklığı veya damarsal bir bozukluksa, penise kan taşıyan damarlar onarılabilir veya yeni damar yolu oluşturulabilir.