Prostat Kanseri Belirtileri
Genellikle erken evrede belirti vermez. İdrar yaparken zorlanma olabilir. Prostat kanseri belirtileri arasında, sık idrara çıkma gözlenebilir. Gece idrara kalkma artar. İdrar akışı zayıflar. İdrarda kan görülebilir. Kasıkta veya belde ağrı olabilir. Ereksiyon sorunları yaşanabilir. Menide kan görülebilir. İleri evrede kemik ağrıları olabilir. Halsizlik ve kilo kaybı da görülebilir. Doktor muayenesi önemlidir.
Prostat Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Prostat kanseri büyüyerek idrar kanalına baskı yapabilir. Bu durum, idrara başlamada gecikme ya da zorlanma şeklinde kendini gösterebilir. Kişi, idrarını tam yapamadığını hissedebilir. İdrar akışı normalden daha zayıf ya da kesik kesik olabilir. Prostatın büyümesi, idrar yolunu daraltarak mesanenin tam boşalmasını engelleyebilir. Bu durumu yaşayan kişilerde gece boyunca sık sık idrara çıkma ihtiyacı oluşabilir. Mesanenin tam boşalmamasından veya sinirlerin etkilenmesinden kaynaklanabilir.
İdrar yaparken yanma hissi, enfeksiyonla karıştırılabilir. Ancak bu belirti, kanser veya başka bir prostat hastalığına işaret edebilir. İdrar veya menide görülen kan, ciddi bir uyarı işareti olabilir. Bu durum sadece prostat kanserine değil, farklı üriner sistem hastalıklarına da işaret edebilir. Boşalma sırasında ağrı hissedilmesi, prostatta bulunan tümörün çevredeki dokuları etkilemesiyle ortaya çıkar. Bu durum erkeklerin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.
Prostat kanseri, ilerleyen evrelerde kemiklere yayılabilir. Özellikle bel, kalça ve uyluk bölgelerinde geçmeyen ağrılar varsa bu durum metastaz belirtisi olabilir. İleri evre vakalarda vücudun genel durumu bozulabilir. Kişi iştahsızlık, hızlı kilo kaybı, enerji düşüklüğü gibi belirtilerle karşılaşabilir. Kanser ve tedavisi (özellikle cerrahi veya radyoterapi), sertleşme problemlerine yol açabilir. Bu durum hem fiziksel hem de psikolojik etkiler yaratabilir.
İdrar yaptıktan sonra hala mesanede idrar kalmış gibi hissedilmesi, prostatın mesane çıkışını tıkamasıyla oluşur. Bu durum hastada sürekli idrara çıkma ihtiyacı yaratabilir. Prostat kanseri belirtileri sadece bu duruma özgü olmayabilir. Benign Prostat Hiperplazisi (BPH) gibi iyi huylu prostat hastalıklarında da benzer belirtiler görülebilir. Bu yüzden şikayetler fark edildiğinde mutlaka bir üroloji uzmanına başvurmak gerekir.
Prostat Kanseri Neden Olur?
Prostat kanseri riski yaşla birlikte artar. Genellikle 50 yaş üzerindeki erkeklerde daha sık görülür. Hücrelerde biriken genetik hasarlar yaş ilerledikçe artar ve bu durum kanser gelişimini kolaylaştırır. Ailesinde bu durumun öyküsü olan erkeklerde risk artar. Özellikle baba veya kardeşte varsa, kişinin bu kansere yakalanma olasılığı daha yüksektir. Bu durum kalıtsal gen mutasyonlarından kaynaklanabilir.
Afrika kökenli erkeklerde daha sık ve agresif seyirli olabilir. Asya kökenli erkeklerde ise risk daha düşüktür. Irksal farklar genetik yapı ve çevresel faktörlerle ilişkilidir. Prostat hücrelerinin büyümesinde testosteron gibi erkeklik hormonları rol oynar. Bu hormonların fazla salgılanması ya da dengesiz olması, hücrelerin kontrolsüz büyümesine neden olabilir ve kansere yol açabilir. Yağ oranı yüksek, liften fakir ve kırmızı et ağırlıklı beslenme kanser riskini artırabilir.
Ayrıca sebze ve meyve tüketiminin az olması da riski yükseltebilir. Bu durum vücuttaki antioksidan seviyelerini etkileyerek kansere zemin hazırlayabilir. Aşırı kilolu olmak ve yeterince egzersiz yapmamak riski artırabilir. Yağ dokusu, hormonal dengesizliklere neden olabilir vücudun iltihabi yanıtını tetikleyebilir. Geçmişte geçirilen bazı enfeksiyonlar ya da kronik prostat iltihapları prostat hücrelerinde değişime neden olabilir. Uzun süreli iltihaplanma, kanser hücrelerinin gelişimini kolaylaştırabilir.
Pestisitler, boya maddeleri veya endüstriyel kimyasallar gibi toksik maddelere uzun süre maruz kalan kişilerde görülme riski artabilir. Bu kimyasallar DNA yapısını bozabilir. Sigara içmek, hücrelerde DNA hasarına neden olarak prostat kanseri riskini artırabilir. Aşırı alkol kullanımı da hormonal dengeleri etkileyerek riski yükseltebilir. Güneş ışığından yeterince yararlanmamak ve D vitamini eksikliği prostat kanseri ile ilişkilendirilmektedir. D vitamini bağışıklık sistemi üzerinde etkili olup hücre çoğalmasını düzenler.
Prostat Kanseri Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Çok yavaş ilerleyen bir kanser türü olabilir. Eğer tümör küçükse ve yayılmamışsa, özellikle yaşlı hastalarda hemen tedavi başlamak yerine düzenli aralıklarla PSA testi, dijital rektal muayene ve gerekirse biyopsi yapılarak hastalık izlenir. Bu yöntem sayesinde gereksiz yan etkilerden kaçınılır. Cerrahi tedavide amaç prostat bezinin tamamını ve çevresindeki bazı dokuları çıkarmaktır. En yaygın yöntem radikal prostatektomidir.
Açık, laparoskopik veya robot yardımlı cerrahi tekniklerle uygulanabilir. Erken evrede etkili bir tedavi seçeneğidir. Ancak idrar kaçırma ve cinsel işlev bozuklukları gibi yan etkileri olabilir. Radyoterapiyönteminde yüksek enerjili ışınlar kullanılarak kanser hücreleri yok edilir. Harici radyoterapi (dışarıdan ışın verilmesi) ve brakiterapi (prostat içine radyoaktif madde yerleştirilmesi) olmak üzere iki türü vardır. Cerrahiye alternatif olabilir ve lokalize kanserlerde oldukça etkilidir.
Prostat kanseri hücreleri büyümek için testosteron gibi erkeklik hormonlarına ihtiyaç duyar. Hormon tedavisi, bu hormonların üretimini azaltarak veya etkilerini bloke ederek kanserin büyümesini yavaşlatır. Genellikle ileri evrelerde veya diğer tedavilerle birlikte kullanılır. Sıcak basmaları, kilo artışı ve libido kaybı gibi yan etkileri olabilir. Kemoterapi, ilerlemiş kanser vakalarında veya hormon tedavisine yanıt vermeyen durumlarda kullanılır. Vücuda yayılan kanser hücrelerini yok etmeye yönelik sistemik bir tedavidir.
En sık kullanılan ilaçlar arasında docetaxel ve cabazitaxel bulunur. Saç dökülmesi, yorgunluk ve bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi etkiler görülebilir. İmmünoterapi, bağışıklık sistemini güçlendirerek kanser hücreleriyle savaşmasını sağlayan bir tedavi şeklidir. Henüz yaygın olarak kullanılmasa da bazı özel durumlar için onaylanmıştır. Özellikle genetik mutasyonlara sahip hastalarda hedefe yönelik tedavilerle birlikte denenebilir.
Hedefe yönelik tedavi, prostat kanseri hücrelerinin sahip olduğu belirli genetik özellikleri hedef alan ilaçlarla yapılan tedavilerdir. Özellikle BRCA1/2 gibi genetik mutasyon taşıyan hastalarda kullanılan bu yöntem, kanserin yayılmasını yavaşlatabilir. Genetik test sonrası planlanır. Tedavi seçimi hastaya özeldir. Ürolog, onkolog, radyasyon onkoloğu gibi uzmanların ortak kararıyla belirlenir. Gerekirse birden fazla yöntem kombine edilerek kullanılabilir.