Varikosel
Testis torbası içerisinde yer alan damarların şişmesiyle oluşan, erkeklerde görülen bir hastalıktır. Varikosel hastalığı her yaşta görülebilir. Her zaman belirti göstermeyen bu hastalık, bazı durumlarda ağrı, testislerden birinde ağırlık hissi veya şişlik gibi şikayetler oluşturabilir. Ayrıca varikosel olan testis diğer testise göre daha büyük gözükebilir.
Varikosel, bazı hastalarda infertiliteye (kısırlık) yol açabildiği için herhangi bir belirti oluşması durumunda sağlık kuruluşlarına başvurulmalıdır. Varikosel tanısı hekimlerin yaptığı muayene sonucunda konulsa da bazen ultrasonda da gözlemlenebilir.
Varikosel tanısı konulan hastalarda çoğu zaman tedavi gerekmez. Eğer testisteki şişlik ağrıya neden oluyorsa ağrı kesici ilaç kullanılır. Nadiren de olsa bazı varikosel hastalarında tedavi amaçlı şişen damarlara kan akışının önlenmesi için ameliyat yapılabilir.
Varikosel Hastalığı Nedir?
Varikosel rahatsızlığının en genel açıklaması testis torbasında bulunan toplardamarların gereğinden fazla şişmesidir. Bazen dışarıdan da belli olan, bacaklarda varise benzer gibi damarların gözükmesiyle de anlaşılabilir. Genellikle ergenlik ve öncesinde görülen bir hastalıktır. Küçük çocuklarda seyrek görülen rahatsızlık ergenlik çağında ki erkek çocuklarda nadir görülmeye başlar.
Varikosel hastalığı ağrısızdır, genellikle tedavi gerektirmez. Fakat ağrı durumunda testislerin küçülmesi, gelişmemesi durumunda kısırlığa yol açabilmesi sebebi ile cerrahi bir operasyon veya tedavi gerçekleşebilir bu durum nadir görülmektedir.
Varikosel genelde sol testislerde görülür. Testislerde ısının yükselmesine ya da kan akışının azalmasına sebep olur. Bu da sperm azlığına ve sağlıksız spermlerin oluşmasına neden olabilir. Bu yüzden hastada kısırlık söz konusu olabilir. Ve erken tedavi ile hastanın sağlıklı spermler üreterek doğurganlık durumu da artar.
Varikosel Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Genellikle ayaktayken fark edilen sol taraf testisinde acı ve ağrı hissetme, uzanırken rahatlama ve donukluk ilk belirtiler arasındadır. Testis torbası ısısını artması ve sol testiste küçülme yaşanması da belirtiler arasındadır. En son ve nadir görülen belirtisi ise doğurganlıkta azalma, yani kısır oluşumudur.
Sol testis de görülen varikosel hastalığı, sağ testiste veya iki testiste de görülebilir. Fakat sağ testiste görülen bu rahatsızlık biraz daha tehlikeli olabilir. Çünkü sağ testiste ki damarların kalınlığı sol testise göre daha fazladır ve kısırlık ihtimali yüksek kişilerde daha çok görülür.
Varikosel Hastalığı Nedenleri ve Çeşitleri
Varikoselin neden geliştiği henüz net olarak bilinmemektedir. Bu yüzden de varikosel gelişmesine etki edebilecek herhangi bir risk faktörü yoktur.
Varikosel 3 tip olarak görülür.
- Derece Varikosel: Sadece ıkınma ve zorlama sırasında fark edilen.
- Derece Varikosel: Herhangi bir zorlama olmadan elle hissedilen.
- Derece Varikosel: Dinlenme sırasında veya dışarıdan da direkt gözle anlaşılan ve en ağır tip olanıdır.
Varikosel Tanısı Nasıl Konulur?
Varikosel tanısının konulması genel olarak kolaydır. Varikosel teşhisi için sağlık kuruluşlarının üroloji bölümüne başvurulmalıdır. Ürologlar muayene sırasında hastaların şikayetlerini sorgular ve detaylı tıbbi geçmişini öğrenir. Varikosel tanısının doğrulanması için doktor tarafından fiziki muayenesi yapılmalıdır.
Üroloji uzmanları muayenede dış genital organları dikkatle incelerler. Bu inceleme sonucunda testis torbası içerisinde bulunan damarlarda şişlik olup olmadığını kontrol ederler. Ayrıca bu bölgedeki damarların düğümlenmesi ciddi sorunlara yol açabileceği için muayene sırasında bu yapılar da özellikle incelenir.
Ayaktayken testis torbasındaki damarlar daha rahat hissedildiğinden inceleme ayakta yapılır. Muayene sırasında doktor, hastanın ıkınmasını ya da öksürmesini isteyebilir. Bu sayede var ise varikoselin ne derecede olduğu da belirlenir. Muayene sırasında varikosel iki testiste birden görülebileceği için mutlaka iki testis de incelenmelidir. Ayrıca iki testisin boyutu karşılaştırılır.
Varikosel görülen testis torbası genellikle diğerine göre daha küçüktür. Fizik muayenesi dışında hekim tarafından ultrason testi istenerek de tanı doğrulanabilir. Ultrason ile inceleme sırasında testis torbasında şişen toplardamarlardaki kanın geriye doğru akışı görülebilir ve kesin tanı konulur. Sadece sağ testiste varikosel olması seyrek görülen bir durumdur. Çok nadir olmakla birlikte, sağda varikosel oluşumu da gözlenebilir. Bu durumda batın ultrasonu da yapılması önemlidir.
Varikosel Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Varikosel tanısı konulan bireylerde çoğu zaman tedavi gerekli olmamasına rağmen nadir de olsa varikosel ameliyatı yapılabilir. Örnek olarak; ergenlik çağında olan ve genç erkeklerde testis boyutlarında belirgin farklılık olması durumunda varikosel tedavisi yapılabilir.
Varikosel ameliyatında tedavi seçenekleri arasında cerrahi ligasyon (damarın bağlanması) mikroskopik varikoselektomi ameliyatı bulunur. Yapılan bazı çalışmalarda varikosel ameliyatı sonrası sperm değerlerinde artış ve kısırlığın giderilmesinde iyileşme görülmüştür. Ağrılı varikosellerde genelde cerrahi ligasyon tedavisi uygulanır.
21 yaş ve daha genç erkeklerde varikosel tedavisi öncesi testislerde küçülme olup olmadığı gözlemlenir. Ergenlik dönemine girmiş olan erkeklerde ise sperm analizi yapılır. Eğer testiste küçülme ya da sperm analizinde anormal değerler varsa, mikrocerrahi varikoselektomi yapılır. Ameliyat sonrasında küçülmüş testisin boyutlarının diğer testis boyutlarına ulaşması ve kısırlığın düzelmesi beklenir.
Subklinik varikosel ise, ultrason ile fark edilen ancak muayenede belli olmayan varikosel çeşididir. Ancak bu durumda cerrahi sperm değerlerinde belirgin bir düzelme sağlamadığı için genellikle tedavi uygulanmaz. Eğer sperm değerleri normalse bile, yılda bir sperm analizi tekrar yapılarak mevcut durum kontrol edilir.
Varikosel Ameliyatı Nasıl Olur?
Üroloji hekimleri tarafından gerçekleştirilen varikosel operasyonunun amacı kan akışını normal damarlara yönlendirmek ve etkilenen damarların sıkıştırılması ya da kapatılmasını sağlamaktır. Az riskli bir cerrahi operasyon olsa da her ameliyatta olduğu gibi varikosel ameliyatının da birtakım riskleri bulunmaktadır. Bu riskler şu şekilde sıralanabilir;
- Testislerin etrafında sıvı birikmesi,
- Varikosellerin tekrarlaması,
- Enfeksiyon,
- Toplardamar hasarı oluşması
Ancak mikrocerrahi varikoselektomi ameliyatı ile bu riskler oldukça azdır. Aynı zamanda hastalığın tekrarlama olasılığı da oldukça azdır.
Varikosel Ameliyatı Sonrası Yaşam
Günümüzde varikosel ameliyatı sonrası görülen komplikasyonlarda azalma görülmektedir. Bu durum varikosel ameliyatı esnasında cerrahın tedavi alanını daha iyi görmesini sağlayan cerrahi mikroskop kullanmasından kaynaklanmaktadır. Ameliyat sonrası ağrı birkaç gün sürebilir. Doktor tarafından ameliyat sonrası hastaya ağrı kesici ilaçlar reçete edilir.
Sıkça Sorulan Sorular
Varikosel ameliyatı şartlar uygun olması halinde vakit kaybedilmeden yapılmalıdır. Hastalık tedavi edilmediği takdirde çocuk sahibi olma şansını azaltmaktadır.
Varikosel hastalığı testislerden kirli kanı götüren toplardamarların içerisinde yer alan kapakçıkların yetersizliğinden meydana gelmektedir.
Varikosel ameliyatı testis boyutlarındaki farklılığa göre belirlenmektedir. Eğer fark %20'den fazla ise varikosel operasyonu önerilir. Varikoselin iki tarafta birden olması halinde testis boyut farkına bakılmaksızın cerrahi operasyona karar verilir.
Tedavilerimiz
- Prostat Kanseri
- Mesane Kanseri
- Böbrek Kanseri
- Böbrek Taşı
- Robotik Cerrahi
- HoLEP
- ThuLEP
- Prostat Biyopsisi
- Hidrosel
- Varioksel
- Testis Kanseri
- İdrar Yolu Enfeksiyonu
- Kadınlarda İdrar Kaçırma
- Ürodinami
- Vezikovajinal Fistül
- Laparoskopi Ameliyatı
- Sakral Nöromodülasyon
- Lazer Prostat Ameliyatı
- Penis Protez İmplantasyonu
- Prostat Sıcak Su Buharı Tedavisi
- Penis Şok Dalga Tedavisi – ESWT
- Erkek İnfertilitesi
- Cinsel İşlev Bozukluğu (Erektil Disfonksiyon) İlaç Tedavisi